Şifacı
Hemen hemen her kültürün mitolojisinde yer alır yılan. Hem zehri hem de panzehiri bünyesinde barındıran, hem öldüren, hem de yaşatan doğasıyla zıtların birlikteliğini kendinde yaşatır. Çağlar boyunca korkulan yılana asıl saygı onun şifa verme, iyileştirme özelliğindendir. Hastaları iyileştiren, can veren, bilgelik simgesidir. Yılanın, derisini değiştirme yeteneği ve böylelikle gençliğini yinelemesi, onu yeniden dünyaya gelme gizinin ustası haline getirmektedir. Üreme, doğum ve gebelikle özdeşleştirilen yılanın iyiyleştirici-tedavi edici özellikleri, her yıl tekrarlanan hasadın doğurganlığıyla benzer olduğu düşünülmüştür. Yaratılış mitlerinde dişil gücü, doğurganlığı, üremeyi anlatır. Ölümle yaşam arasındaki sınırın koruyuculuğunu üstlenişi ve tıbbın simgesi sayılışı ve zamanın hâkimi olan evrensel tanrıların da temsilcisi olması hep bundandır. Yılan kendini yenilediği nedeniyle ölümsüzdür. Bu nedenle de doğurgandır.
Babil, Mısır, Girit ve eski Anadolu yazıtlarında bilgeleri doğuran yılan kadınsal bilgeliği de simgeler. Firavunların taçlarında yer alan yılan takip edilmesi gereken bir lider gibidir. Onda bilinmeyen sırlar ve sonsuzluk vardır. Bu yönleriyle de yılan bir bilge konumundadır ve herkesi yönlendirir.
Bu ikinci yılan konulu dokuma resmimde de onun tüm bu gücünü olağanüstü güçlü renkler, yine ve yeniden tasarladığım göz biçimi de alan sonsuzluğun simgesi sarmal duruşu ve dişil karakterleştirme ile vermeye çalıştım. Seçtiğim her rengin görevi var tabi. Mor zehiri yani ölüm ile ölümsüzlüğü; turuncu güneşin bilgeliğini ve sarı da yeniden doğuşu anlatıyor benim için. Keyifli seyirler, şifa olsun…